Çerkes
Aydınlarının Yayıncılık Faaliyetleri
Bu
makalemde sizlere esas olarak Osmanlı Ülkesi’ndeki / Türkiye’deki Çerkes
Aydınlar / Kuzey Kafkasya Kültür Kökenli Aydınlar tarafından yayımlamış süreli
yayınlar ve geçmişteki “Kültürel Otonomi” yönelimli faaliyetleri hakkında
kısaca bilgi vereceğim.
Osmanlı
Ülkesi’nde 23 Temmuz 1908’de 2. Meşrutiyet Yönetimi’nin ilânıyla birlikte zamanın
Başkenti İstanbul’daki Çerkes Aydınları da / Kuzey Kafkasya Kültür Kökenli
Aydınlar da “Kültürel Otonomi” alanında adımlar attılar; 17 Kasım 1908’de (“Çerkes Birleşme ve Yardımlaşma Derneği”ni/)
“Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti”ni kurdular. Bu cemiyet, Türkçe-
Çerkesçe (Adigece) haftalık bir gazete yayımladı: “Ğuaze/ Rehber”. “Ğuaze” 1911’den 1914’a kadar yayınına devam etti. “Ğuaze” , “Kültürel Otonomi”
anlamında Çerkes Aydınları’nın / Kuzey Kafkasya Kültür Kökenli Aydınlar’ın Osmanlı Ülkesi’nde yayımladıkları ilk süreli yayın olarak kabul edilir.
“1917- Şubat Devrimi” ve ardından gelen “1917-
Ekim Devrimi, Çarlık Rusyası topraklarında yalnızca “sınıfsal” değişikliklere
yol açmakla kalmadı, Çarlık Rusyası’nın sınırlarında da değişiklikler oldu;
“Çarlık Rusyası jeopolitiği” çok büyük ölçüde zaafa uğradı. Bir önceki dönemde
Osmanlı Sultanı’nın ve “Pers/İran” Şahı’nın yönetimindeyken, yaşanan kanlı
savaşlarla Rus Çarları’nın topraklarına dönüşen “Kafkasya”da/ “Transkafkasya”da
yeni hükümetler/ devletler ortaya çıktı: Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti (11 Mayıs
1918- Haziran 1921), Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti (1918-1920), Ermenistan Demokratik
Cumhuriyeti (1918- 1920) Gürcistan
Demokratik Cumhuriyeti ( 1918-1921).
“1917- Şubat Devrimi” ve ardından gelen “1917-
Ekim Devrimi, Osmanlı Ülkesi’ndeki Çerkes Aydınları’nı da/ Kuzey Kafkasya
Kültür Kökenli Aydınları da derinden etkiledi.
18 Mayıs 1919’da zamanın başkenti
İstanbul’da kurulan (“Çerkes Kadınları Yardımlaşma Derneği”/) “Çerkes
Kadınları Teavün Cemiyeti” de “Diyane/ Anamız” adlı on beş günde bir çıkacak
olan bir edebî ve kültürel Çerkesçe- Türkçe bir gazeteyi yayımlamıştır (1920).
“Çerkes
İttihad ve Teavün Cemiyeti” ve “Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti”nin önderlik
ettiği “Ğuaze/ Rehber” ve “Diyane/ Anamız”
adlı bu iki süreli yayın kentli Çerkes Aydınları’nın/ Kuzey Kafkasya
Kültür Kökenli Aydınlar’ın süreli yayıncılık faaliyetleri, “kültürel otonomi” yönelimli
mücadelenin milâdı olarak kabul edilir. 18 Ağustos 1919’da Beşiktaş/
Akaretler’de “Çerkes Numune Mektebi” kurulur. Ancak kentli Çerkes
Aydınları’nın/ Kuzey Kafkasya Kültür Kökenli Aydınlar’ın daha önceki yıllarda
da “Kültürel Otonomi” yönelimli bir “Çerkes Teavün Mektebi” deneyimlerinin bulunduğunu burada belirtmeliyim. Yine bu
dönemde, hem Osmanlı Ülkesi’nde ve hem de Kafkasya’da mekteplerin açılması gibi
bir vizyon ve misyonla da hareket edilir. İstanbul merkezli o günkü Çerkes
Aydınları’nın/ Kafkasyalı Aydınları’nın o günlerin ruhuna sahip vizyon, güç ve
etkileri, o günkü sınırlarımızı da aşarak taa Kuzey Kafkasya’ya kadar ulaşır;
etkili olur.
Kuzey
Kafkasya Cumhuriyeti’nin 1921’de dağıtılmasıyla başlayan süreçte 24 Temmuz
1923- Lozan Antlaşması’yla Akaretler’deki “Çerkes Numune Mektebi”nin kapısına, 5
Eylül 1923’de resmen kilit vurulmuş olur. Bu gelişmeyle Türkiye’deki kentli
Çerkes Aydınları’nın/ Kuzey Kafkasya Kültür Kökenli Aydınlar’ın kısıtlı “kültürel
otonomi” kazanımları da “zamanın ruhuna uygun olarak” ortadan kalkmış olur.
Türkiye’deki
Çerkes Aydınlar/ Kuzey Kafkasya Kültür Kökenli Aydınlar “bu yeni dönemle” birlikte köşelerine çekilmek zorunda
kalırlar. Bu sebeple de dernekleşme alanında da uzun bir sessizlik yaşanır.
1946’da
Türkiye’nin çok partili sisteme geçmesiyle, Kafkasya Kültür Kökenli Aydınlar
tarafından İstanbul’da “Dosteli Yardımlaşma Derneği” kurulur.
1950’li
yılların başlarından itibaren Çerkes Aydınlar/ Kuzey Kafkasyalı Aydınlar da tekrar
dernekler kurmaya, örgütlenmeye ve süreli yayıncılık faaliyetlerine başlarlar. Ancak bu dernekleşme ve yayıncılık
faaliyetleri “o günün ruhuna” uygundur. Ne yazık ki, bu faaliyetler, “Kültürel
Otonomi” odaklı “Çerkes Numune Mektebi”ni de oluşturan entelektüel vizyon, güç
ve etkiye hiçbir zaman sahip olamaz.
Kafkasya’yı
çok iyi tanıyan, birkaç dil bilen ve dünyadaki gelişme ve dengeleri doğru
okuyabilmiş Çerkes Aydınları’nın/ Kuzey Kafkasyalı Aydınlar’ın vefatıyla da bir
dönem tamamen kapanmış olur.
Tek
Parti Hükümetleri’nin Türkiye’nin diğer anadillerine karşı uyguladıkları
asimilasyoncu politikalar, Çerkesçe ve diğer Kafkasya kökenli anadillerini
konuşanlarının sayısının hızla azalmasına yol açan en önemli faktördür. Bunun yanı sıra Türkiye’de kapitalist üretim
ilişkileri ile iletişimin gelişimi ve Çerkesler’in/ Kuzey Kafkasyalılar’ın köylerinin
de bu üretim ilişkilerine ve iletişimine hızla entegrasyonuyla Çerkesçe’yi/
Kuzey Kafkasya kökenli anadillerini bilen ve konuşanların sayısında daha da
hızlı bir azalma olacaktı.
“Soğuk
Savaş Dönemin”nin başından itibaren Türkiye’deki Çerkes Aydınları/ Kuzey Kafkasyalı
Aydınlar tarafından çıkarılan süreli / süresiz yayınların içeriği, çok büyük
ölçüde “zamanın ruhuyla uyumlu” olarak dünyadaki ideolojik ve siyasî
saflaşmalara göre şekillendi.
1960 ve 1970’lı yıllardaki dernekçilik ve yayın
faaliyetleri de “zamanın ruhuna uygun”du. Meselâ Sovyetistan’daki Kuzey
Kafkasyalı Halkların “Kültürel Otonomileri” ve anadillerindeki ders kitapları
ile İsrail Çerkesleri’nin “Kültürel Otonomi” mücadelesi ve kazanımları
Türkiye’deki Çerkes Aydınları/ Kuzey Kafkasyalı Aydınlar arasında yankı bulmadı
ve örnek teşkil etmedi. Böyle olunca da anadillerini konuşanların sayısı hızla daha
da azaldı; Vubıkhça öldü.
Çerkes
Aydını Murat Özden’in 1979’da İstanbul’da yayımlanan “Ulusal Sorun
ve Çerkeslerin Konumu” adlı “Kültürel
Otonomi” yönelimli kitabı ve sahipliği ve sorumlu yazı işleri müdürlüğünü yine Murat
Özden’in yaptığı ve 1980’de yayımlanmaya başlayan “Nıbceğu”
adlı süreli yayın organının, Soğuk Savaş Yılları’nda yayımlanan diğer süreli/ süresiz
yayınlardan farklı bir çizgide olduğunu burada belirtmeliyim.
Murat
Özden, “dönemin ruhunun” “Kültürel Otonomi” yönelimini nasıl gölgede
bıraktığını bir anlamda şöyle özetliyor:
“1970'li yıllarda dernekler çevresine toplanmış olan Çerkes
gençlerinin tamamı yoksul ve köylü gençlerden oluşuyordu. Kendine güven ve
bilgi birikimi olarak yetersizdiler. Sağ kesimlere mensup olanların
bulundukları siyasî ortamlar kimliklerini ifade etmelerine uygun değildi. Sol
kesimler içinde yer alan gençler de ne Çerkes meselesini sol kesimlere
anlatabilmişler, ne de sol kesimlerin Çerkes meselesine ilgi duymasını
sağlayabilmişlerdi.”
Murat Özden, bu değerlendirmesiyle o dönemlerdeki “Kültürel
Otonomi” vizyon ve mücadele eksikliğine dikkat çekmiş oluyor. Bütün bunlar, günümüzde
“TRT- Çerkes” kampanyalarının neden cılız kaldığının ipuçlarını da vermiş
oluyor.
Sovyetistan’ın
dağılma sürecine girmesi de, Türkiye’deki Çerkes Aydınları’nı da/ Kuzey Kafkasya
Kültür Kökenli Aydınları birçok bakımdan etkiledi; Kafkasya’ya gidip- gelmeler arttı.
Bu etkileşim öncelikli olarak yeni dernekleşmeler alanında görüldü. Eskiden
derneklerde yalnızca ideolojik- siyasî duruşlarına göre örgütlenen Türkiye’deki
Kuzey Kafkasya Kökenli Aydınlar, artık etnik kökenlerine göre dernekler kurmaya
ve örgütlenmeye de başladılar. Bu dönemde de süreli/ süresiz yayınlar
çıkardılar. Bu dönemde “Çerkeslik”/ “Kuzey Kafkasyalılık” kavramı da
sorgulanmaya ve yeniden tanımlanmaya başlandı.
Sovyetistan’ın
dağılması süresi ve sonrasında, Kafkasya’da ötelenmiş çeşitli etnik sorunlar da
su yüzüne çıktı ve kanlı olaylar yaşandı: Karabağ Savaşı, İnguş- Oset
Çatışması, Abkhazya Savaşları, Çeçenistan Savaşları, Çeçenistan- İnguşya Sınır
Çatışması, Güney Osetya Savaşı, Abhazya Savaşı.
Birinci
ve İkinci Çeçenistan Savaşları sırasında da geleneksel “Moskof” ve “Rus” karşıt
ve düşmanlığı Türkiye’deki Çeçen Aydınları’nın/ Çerkes Aydınları’nın/ Kuzey
Kafkasyalı Aydınlar’ın süreli/ süresiz yayınlarına büyük ölçüde yansıdı. Abkhazya
Savaşları sırasında da, Türkiye’deki Abkhaz Aydınları’nın/ Çerkes
Aydınları’nın/ Kuzey Kafkasyalı Aydınlar’ın süreli/ süresiz yayınlarına geleneksel
“Moskof” ve “Rus” karşıt ve
düşmanlığının yanı sıra bir de “Gürcü/ Kartveli” karşıt ve düşmanlığı da
yansımış oldu. Bunun sebeplerine bir sonraki makalemde kısaca değineceğim.
Bugünkü
telefon ve internet iletişiminin olmadığı yıllarda, 1950’lerden başlamak üzere Türkiye’deki
Çerkes Aydınlar/ Kafkasyalı Aydınlar tarafından kurulan derneklerin ve çıkarttıkları
süreli/ süresiz yayınların “Kültürel Otonomi” yönelimli olmamasına rağmen, yine
de önemli işlevler üstlendiklerini burada vurgulamalıyım.
“Soğuk
Savaş Dönemi”nden başlamak üzere Çerkes Aydınlar’ın/ Kafkasya Kültür Kökenli
Aydınlar’ın Türkiye’de çıkarttıkları (benim bildiğim) başlıca süreli yayınların
adları şöyle:
“Kafkas
Dergisi” (1953), “Kafkas Mecmuası” (1954-1956), “Yeni Kafkas” (1957-1962), “Birleşik Kafkasya” (1964-1967), “Kafkasya” (1964-1965), “Kuzey Kafkasya” (1970- 1993),
“Kamçı” (1970), “Kafkasya Birlik Mecmuası” (1970-1972), “Bilim ve Kültür
Dergisi” (1971-1972), “Nartların Sesi” (1972-1976), “Samsun Kafkas Kültür
Derneği Bülteni” (1972- 1988), “Yamçı” (1975-1977), “Abrek’in Sesi” (1975),
“Kafkasya” (1976-1977), “Nartların Sesi” (1978-1980), “Nıbceğu” (1980),
“Kafdağı” (1987-1992), “Doğuş” (1987), “Savsuruko” (1988- 1989), “Gupşise”
(1989), “Kafkasya Gerçeği” (1990- 1993), “Ridade” (1990), “Düzce Kafkas Kültür
Derneği Bülteni” (1990-1991), “Uzuntarla Kafkas Kültür ve Dayanışma Bülteni”
(1990-1992), “Seteney” (1990-1992), “Zefes” (1991), “Kafe” (1991- 1992),
“Tzeşış” (1991), “Nart” (1991-1992), “Halarpa” (1991-1993), “Argun”
(1991-1993), “Yalova Kuzey Kafkas Dergisi” (1992-1994), “Bjemate”(1991),
“Eskişehir Kuzey Kafkasya Kültür ve Dayanışma Derneği Bülteni” (1991),
“Mafenef” (1992), “Kafkas Abhazya Dayanışma Komitesi Bülteni (1992), “Nart
Bülteni” (1992), “Marje” (1992-1993), “Yeni Kafkasya” (1992- 1995), “Uzunyayla
Haber” (1992-1993), “Neps” (1992-1994), “Tızeğus” (1992), “Nefin” (1992),
“Çağrı” (1992), “Kaf-der Bülteni” (1993), “Zızauko” (1992), “Karaçay- Malkar”
(1993), “Yedi Yıldız” (1994), “Birleşik Kafkasya” (1994), “Nefıne” (1994),
“Kama”(1994), “Abrek” (1995), “Birleşik Kafkasya Konseyi” (1995), “Özgür
Kafkasya” (1995), “Alaşara” (1995), “Ketenciler Köyü Kafkas Kültür ve
Güzelleştirme Derneği Kültür, Sanat, Haber Bülteni” (1996), “Çeçenistan (1996),
“Marşo” (1996), “Kaf- der Balıkesir Şubesi Kültür, Sanat, Haber Bülteni”
(1996), “Kafkas Vakfı Bülten” (1996), “Kafkasya Yazıları” (1997), “Nart” (1997), “Kafkasya Araştırma/Analiz” (2005), “Kafkasya Forumu”
(2005), “Jıneps” (2005),“Mizage” (2018).
Türkiye’deki
Çerkes Aydınları’nın yayımladıkları en uzun soluklu olan süreli yayın organı
“Jıneps”. “Jıneps”, Çerkesçe’de “çiy” anlamına geliyor. “Jıneps Gazetesi” aylık
periyodunu aksatmadan büyük ölçüde Türkçe olarak yayımlanıyor ve Çerkesler’in yanı sıra diğer
Kafkasya Halklarının sorunlarını dile getiriyor, onların gelenek ve
kültürlerini tanıtıyor ve emek odaklı haber ve söyleşileri de yayımlıyor.
“Jıneps
Gazetesi”, 2005/1. sayısında çıkan “Başlarken”
başlıklı makalede vizyon ve misyonunu şöyle duyuruyor:
“Biz Diaspora
Çerkesleri, Kafkasya’dan sürülen halklarız. Yurttaşları olarak yaşadığımız
ülkelerin temel toplumsal değerlerine, demokratik gelişimine ve kültürümüzü yok
saymayan tüm yönetimlerin olumlu tavırlarına karşı olumlu tutumumuz, demokratik
sürece katkıda bulunarak devam edecektir.
Çerkesler;
Türkiye özelinde de Türk, Kürt, Gürcü, Laz vb. halklarla birlikte çok kültürlü
yapının ayrılmaz bir parçasıdır. Her halk, diğer halkın gerçekliğini ve
tarihsel değerlerini yadsımadan, “özgür iradelerin ön kabulü” doğrultusunda bir
arada yaşamalıdır. Halkların gönüllülük temelinde birlikte yaşamalarını
engelleyebilecek senaryolara karşı ayrışma değil, birleşik mücadele ve birlikte
yaşam anlayışı öne çıkmalıdır.
Birçok halk gibi
yoğun bir asimilasyon süreci içinde gün be gün erime ve hatta yok olma tehdidi
ile karşı karşıya olan Çerkesler’in, yerel ve uluslararası platformlarla
dayanışma ve güç birliği oluşturması, önemli ve acil bir ihtiyaçtır. Özellikle
topraklarının işgali, son 30-40 yılda hızlı kentleşme, kültürel-demokratik
kazanımların elde edilemeyişi ve halklarının tarihsel dayanışma geleneğinin
zayıflaması nedeni ile oluşan mevcut dağınıklığın çeşitli iletişim araçlarıyla
giderilebilmesi gerekliliği ortadadır. Bu dayanışmayı ve güç birliğini
yaratacak diyet borcu olmayan tam bağımsız bir gazete (dergi, radyo v.b.)
zorunluluğu herkesçe bilinmektedir. Coğrafyamızda yaşanan bu ve benzeri
gerçekliğin farkında olan, icazetsiz,
minnetsiz ve bağımsız bir çizgide Kafkasyalılar’ı ve diğer halkları
bütünleştirecek ve dünyadan yalıtılmasına izin vermeyecek bir yayın organı
Türkiye’de de önemli bir ihtiyaçtır. (…)”
Günümüzde Çerkes
Aydınları ve diğer Kuzey Kafkasya Kökenli Aydınlardan bazıları yeni dönemde
“Kültürel Otonomi” mücadelesi vermek için siyasî bir parti kurdular ve genel ve
yerel seçimlere katıldılar: cdp.org.tr.
Çerkes Aydınları
ve diğer Kuzey Kafkasya Kökenli Aydınlar, günümüzde internetin yaygınlaşmasıyla
daha ziyade sanal yayınlara yöneldiler. Bu yayınlardan başlıcaları şöyle:
ozgurcerkes.com, kafkasevi.com, kafkas.org.tr,
istanbulkafkaskultur.net, cerkesfed.org, kaffed.org, cherkessia.net,
jinepsgazetesi.com, cerkesya.org, circassiancenter.com, alanvakfi.org, waynakh.com.tr, karacaybalkar.com,
ajanskafkas.com, nartajans.com, abhazfederasyonu.org,
kafdav.org.tr.
Çerkes
Aydınları’nın yanı sıra Kafkasya Kültür Kökenli diğer Aydınların süreli /süresiz
yayınları ve Trans/Kafkasya hakkında bilgi edinmek istiyorsanız, H. Zafer
Kars’ın “Belgelerle 1908 Devrimi Öncesinde Anadolu” (Kaynak), Ahmet Hazer
Hızal’ın “Kuzey Kafkasya/ Hürriyet ve
İstiklâl Davası” (Orkun), Sefer E.
Berzeg’in “Kafkasya ve Çerkesler Bibliyografyası” (Kafkasya Gerçeği Y;
Chiviyaziları/ Mjora), “Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti” (Birleşik Kafkasya Derneği
Y.) ve “Pşımaxo Kotse”, Ali Ulvi Özdemir’in “Türkiye, Rusya, İran Odağında
Kafkasya” (Akıl Fikir), Fahrettin
Çiloğlu’nun “Rusya Federasyonu’nda ve Transkafkasya’da Etnik Çatışmalar”,
“Basında Çerkesler” (Savsırıko), “Terekkale ve Andi Kurultayları 1917 (Apra) ve
Murat Özden’in “Ulusal
Sorun ve Çerkeslerin Konumu” ile “Çerkes Siyasallaşmasının Öncüleri” (Apra)
adlı
kitaplarını mutlaka edinmeli, okumalı ve kütüphanenizde bulundurmalısınız.
Bir sonraki makalemde görüşmek üzere
sağlıcakla kalın.
(20 III 2020)
Ali İhsan Aksamaz
https://sonhaber.ch/cerkes-aydinlarinin-yayincilik-faaliyetleri/
http://circassiancenter.com/tr/cerkes-aydinlarinin-yayincilik-faaliyetleri/
https://hyetert.org/2020/03/26/cerkes-aydinlarinin-yayincilik-faaliyetleri/