30 Eylül 2019 Pazartesi

Lazlar ve Gürcüler





















Lazlar ve Gürcüler






“ Lazlar’ın tarihi”1 adlı kitabın yayımlanmasıyla birlikte basın, yayın organlarında bazı eksik ve yanlış bilgilendirmelerin yer aldığı gözlemlenmektedir. Bu yanlış bilgilendirmelere türlerinden birer örnek verilebilir.
“... Gürcü kabilelerinden Lazlar...”2
“Megreller, Kartvel soy ve dil ailesinden Megrel-Laz, Çan alt grubunu oluştururlar...”3
“Bölge halklarından olup günümüzde de varlığını sürdüren... Lazlar, Gürcülerle aynı soydan gelmektedir...”4
“Lazlar ile ırksal akrabalarından Svanlar, Megreller ve Gürcülerin bulunduğu bu dört etnik gruba “Kartveli” deniyor.”5
“Lazlar, Gürcü topluluğunun bir üyesi kabul edilir...”6
“...Gürcüler tarihsel olarak Kartlar, Megrel-Çanlar (Lazlar) ve Svanlar olmak üzere üç boydan oluşur...”7
Bu eksik ve yanlış bilgilendirmeler, eldeki yetersiz kaynakların yanıltmasının farkına varamayan yazarlardan, bazı terimlerin Gürcü ve Batı dillerinden Türkçe’ye yanlış aktarılmasından, Batılı bazı bilim adamlarının, eski Soğuk Savaş dönemi denge hesaplarını göz önünde bulundurarak, Sovyet çıkışlı yayınlara itibar etmiş olmasından ve bazı yeni terimlerin eski oluşumları da tanımlamada kullanılmış olmasından kaynaklanmaktadır.”





Gürcü/ “Kartveli” Terimleri


Gürcüstan Gürcüleri kendilerine “Kartveli” der. Gürcüce olmayan Gürcü terimi,Gürcüleri tanımlamak için Persler tarafından verilen Gorji teriminin Türkçe’de Gürcü şeklindeki söylenişiyle kullanıma girmiştir.
Kendilerine “Kartveli” diyen Gürcüleri Ermeniler Vratsi, Ruslar ve diğer Slavlar Gruzniy, Grekler önceleri İberyan ve daha sonraları da Georgianos olarak adlandırmışlardır.8
“Kartveli” teriminin çıkış kaynağı konusunda da çok değişik yaklaşımlar ileri sürülür. R.Gaçeçiladze, “Kartveli” teriminin bugünkü Doğu Gürcüstan’daki Kartli9 bölgesinden geldiğini, Türk Ansiklopedisi, Kartvel adının Gürcülerin ilk ana yurtları olarak anılan ve Chaldeia (Kalde) ile ilgili olduğu sanılan Kardu’dan geldiğinin iddia edildiğini10, Hayri Hayrioğlu ise, “Kartveli” teriminin Kartlos atadan kaynaklandığını yazmaktadır.11





Gürcü/ “Kartveli” Terimlerinin Kullanım Alanı


Asıl sorun Gürcü/ “Kartveli” teriminin çıkış kaynakları konusundaki farklı iddialarda değil, bu terimin kimleri tanımlamak için kullanıldığındadır.
Fahrettin Çiloğlu, “Kartveli” teriminin kimleri  tanımladığını şöyle açıklamaktadır: “Günümüzde bir ulus olarak Gürcüler dendiğinde, genel olarak (Gürcüstan”daki) Kartveli halk (Gürcü, Megrel, Laz, Svan) anlaşılır..’12
Ancak, “Kartveli” Gürcüce’de Gürcü anlamına geldiği için, F. Çiloğlu’nun tanımlamasında “Kartveli” olarak belirtilen Megrel-Lazlar ve Svanlar da, zaten Gürcü olan Gürcülerle birlikte Gürcü olarak gösterilmektedir(!)





Sorun Sadece Terminolojik Karışıklıkta Mı?


Şüphesiz, binlerce yıllık geçmişleri olan Megrel-Laz ve Svan halklarının Gürcü/ “Kartveli” olarak gösterilmesi basit bir terminolojik karışıklıkla açıklanamaz. Sorunun bugününü kavrayabilmek için geçmişe dönmek gereklidir. Stalin, 1913’te şöyle yazıyordu: “Kafkasya’da ilkel kültürlü, kendilerine mahsus dilleri olan, ancak edebiyatları bulunmayan birtakım halklar vardır; üstelik geçiş dönemindedirler, kısmen asimile oluyorlar ve kısmen gelişmeye devam ediyorlar. Onlara nasıl otonomi uygulanmalı?.. Farklı diller konuşan, ancak kendi edebiyatları olmayan Megreller’le, Abhazlar’la Acaralar’la, Svanlar’la, Lezgiler’le ve diğerleriyle ne yapmalı? Hangi ulusa bağlanmalılar?... Kafkasya’daki ulusal problem, geri milletlerin ve halkların yüksek bir kültürün akıntısının içine çekmekle çözülebilir...”13
1926 yılı da dahil olmak üzere, nüfus kayıtlarına kendi etnik tanımlarıyla Megrel-Laz olarak geçirilen insanlar daha sonra bu haklarından mahrum bırakılarak Gürcü/”Kartveli” olarak kayıtlara geçirildi. Megrel-Lazlar, “yüksek bir kültürün akıntısına”(!) çekildi, ama bugün de güncelliğini koruyan ‘Kafkasya’daki ulusal sorun’ çözülemedi.14





“Yüksek Bir Kültürün Akıntısına Çekilmek”


Kruşçev, “İlkel kültürlü halkların yüksek bir kültürün akıntısına çekilme” politikasıyla ilgili olarak, 1956’daki SBKP 20. Kongresi’ndeki gizli oturumda şunları söylüyordu: “... Daha 1943 sonlarında, büyük anayurt savaşının cephelerinde, Sovletler Birliği’nin yararına sürekli atılımların gerçekleştiği zaman, bütün karaçaylılar’ın yaşadıkları topraklardan sürgün edilmesiyle ilgili bir karar alındı ve uygulandı... Aynı dönemde, 1943 Aralık sonlarında aynı şey Özerk Kalmuk Cumhuriyeti’nin bütün nüfusunun başına geldi. Mart 1944’de bütün Çeçen ve İnguş Halkı sürgün edildi ve Çeçen-İnguş Cumhuriyeti ortadan kaldırıldı. Nisan 1944’de bütün Balkarlar, Kabardey-Balkar Cumhuriyeti topraklarından çok uzak yerlere sürüldü ve cumhuriyetin adı Kabardey Özerk Cumhuriyeti olarak değiştirildi. Ukraynalılar, sırf çok kalabalık oldukları ve onları sürgün edilebilecek yer bulunamadığı için bu akıbete uğramadılar... Aynı şekilde öğretici olan bir durum da Gürcüstan’da varolduğu söylenen Milliyetçi Megrel Örgütü meselesidir. Bilindiği gibi bu davayla ilgili Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi kararları Kasım 1951 ve Mart 1952’de alındı. Bu kararlar Politbüro’da ön tartışmalar olmaksızın alındı... Yukarıda sözü edilen karar sırasında, Gücüstan’daki milliyetçi eğilimlerin, Gürcüstan’ın Sovyetler Birliği’nden ayrılıp Türkiye ile birleşme tehlikesi doğurabilecek kadar büyümüş olma olasılığı olabilir miydi?”15





Megrel-Lazların Payına Düşen


1930’lu yılların sonlarından başlamak üzere Megrel-Laz kültür değerleri Gürcüleştirilmeye çalışıldı. Bu durum Sovyet Sistemi sonrası da değişmedi.





Georgian Terimi

Megrel-Lazlar ve Gürcüler’le bağlantılı olarak karışıklığa yol açan ikinci terim de Georgian’dır. Georgian teriminin de çıkış kaynağı konusunda farklı yaklaşımlar vardır.
Hayri Hayrioğlu, Antik Çağ Elenleri’nin yöreye ayak bastıkları zaman gördükleri manzara karşısında Georgia, yani Tarım ülkesi tanımını kullandıklarını yazmaktadır16.
Georgia, başlangıçta bir coğrafi terim olarak kullanılmıştır. O yöreye ait insanlar için kullanılan Georgian terimi ise, değişik zamanlarda; değişik halkları tanımlamak için “dışarıdakiler” tarafından kullanılmıştır. George adı ile bağlantılı olan Georgian teriminin Latincesi Georgius, Grekçesi ise Georgios’tur. Her iki dildeki karşılığı da Tarımcı’dır17.
Georgian teriminin Aziz Giorgi ile de bağlantılı olduğu şeklinde birtakım iddialar vardır.
Eskiden coğrafi bir bölgenin adı olan Georgia, Gürcüce Gürcüstan anlamına gelen Sakartvelo’nun Batı dillerindeki karşılığı olarak kabul edildi.
Georgian terimi, günümüzde iki anlama gelmektedir. Birincisi, Gürcüce Gürcü anlamına gelen “Kartveli”, ikincisi, o coğrafyada yaşayan herhangi bir kişi.
Georgian teriminin hem Gürcü ve hem de Gürcüstan’a ait anlamına gelmesi, Batı dillerinden Türkçe’ye çeviri yapanları yanılgıya düşürebilmektedir. Her Georgian terimi Türkçe’ye Gürcü karşılığıyla çevrildiğinde, okuyucu yanlış bilgilendirilmektedir18.




“Kartveli” mi Kartveleli mi?


Hiçbir neden, bir halkın yok sayılmasına ve geçmişine ait değerlerin başkaları tarafından sahiplenilmesine gerekçe gösterilemez. Ancak “çok eskiye dönmek” de mümkün değildir. Bu konuda B.G. Hewitt, şu öneride bulunuyor: “Gürcüce’ye Kartveleli teriminin girmesi, British terimine denk bir durumu sağlayacaktır. Bu da “Kartveli” (Gürcü), Megrel, Svan ve Laz’a, İngiliz, İskoç, Galli ve irlandalı terimlerindeki gibi serbest bir rol oynamasını sağlayacaktır19.”


*Bu makalede kullanılan Gürcü terimi Türkiye’de yaşayan Acar ve Gürcüler ile ilgili değildir. Bu konuda bkz. Acaristan Özerk Cumhuriyeti, İznik Batum ve Havalisi Kültür Derneği, Yunus Zeyrek, Bir Derginin Zararlı Faaliyetleri, Türk Yurdu, sayı 135, Kasım 1998. Nodar Şengelia, Yunus Zeyrek’in Makalesine İlişkin Birkaç Söz, Yunus Zeyrek, Prog. Nodar Şengelia’ya cevap, Türk Yurdu, sayı 45, Eylül 1999.
Dipnotlar:
1.  Bkz.: Muhammed Vanilişi, Ali Tandilava, Hayri Hayrioğlu (çev.) Lazların Tarihi, Ant Yayınları, İstanbul 1992.
2. Ş.Tevzadze (çev.) Kısa Gürcü Tarihi, Çveneburi Kafkasoloji Dergisi, Sayı 2/3, Stocholm 1977.
3. Hayri Hayrioğlu, Demagoji Uzmanları, Çveneburi Külrütel Dergi, Sayı 1, Bursa Aralık 1993.
4. Cemil Gubaz, Karadeniz ve Kafkas Halkları,Hedef Dergisi, Sayı 26, İstanbul, Aralık 1993.
5. Hale Soysü, Kavimler Kapısı-1, s.16, Kaynak Yayınları, İstanbul, 1992.
6. Cemal Şener, Topal Osman Olayı, s.13. Ant Yayınları, İstanbul 1992.
7. Fahrettin Çiloğlu, Gürcülerin Tarihi, s.12, Ant Yayınları, İstanbul, 1993.
8. Revaz G.Gaçeciladze, Soviet Georgia, S.5, Tbilisi University Press, Tbilisi, 1977.
9. R. G. Gaçeciladze, a.g.y.
10. İslam Ansiklopedisi (Gürcüstan maddesi), cilt 4, s.837, M.E.Basımevi, İstanbul, 1964.
11. H.Hayrioğlu, a.g.y.
12. F.Çiloğlu, a.g.y.
13 Aktaran: B.G. Hewitt, Abkhazia: a Problem of Identitiy and ownership, s.268, Central Asian Survey (1993), 12 (3), London University.
14”Şevardnadze, Gamsakhurdia’dan kurtulmuş olabilir, fakat Megrel-Laz sorunundan kurtulmuş değil. Gerçekte, Gürcü karşı saldırısını gerçekleştiren Mkedrioni (süvari) birliklerinin davranışları, Megrel-Laz nüfusu Tiflis’ten daha da uzaklaştırdı. Yakın gelecekte , Batı Gürcüstan’da Tiflis yönetimine karşı çıkışların olması olasıdır...” (Richard Clogg, Güney Kafkasya’da Karmaşa, İngiliz Kıraliyet Enstitüsü yayın organı World Today Dergisi, Ocak 1994. Aktaran: Ogni Kültür Dergisi, Sayı 6, Eylül/Ekim 1994; Ayrıca bkz. Ender Abadoğlu, Megreller, Mjora-Lazepeşi Nena, Sayı 1, Kış 2000.
“Ben daha önce de açıkça söylemiştim ve burada bir kez daha tekrar ediyorum: Ben Gürcü değilim, bir Megrelim... Hiçbir tarihçi, dilbilimci, dil bilgini veya herhangi bir dalda uzman olan kişi Megreller’in Gürcü olduğunu ispatlayamaz. Megreller kendilerini Gürcü olarak kabul etmeye zorlandı ve işte bu yüzden, bugün ya da yarın ağırlığını hissettirecek ve uzunca bir süre de etkili olacak Megrelya ve Megreller sorunu bunca yıl sıcak kalmıştır... En son olarak Gürcüstan’da, Megrelya’daki gelişmeler, tek bir Gürcüstan yaratma hayalinin nasıl bir sabun kabarcığı gibi patladığını ortaya çıkarmıştır...” (Nugzar Dzhodzhua, Ali İhsan Aksamaz (çev.), Ben Bir Megrelim, Alaşara Aylık Siyasi Dergi, Sayı 5/6, Ağustos/Eylül 1995.)
“... Bana göre; her ikisinin de Proto-Germanik bir dil olmaları ve Almanlar’ın daha kalabalık olmaları gibi yapay bir zeminden hareketle, bir ingilizi Alman saymak gibi bir Megreli, Gürcü saymak anlamsızdır. Bu tarihsel linguistik tartışmaya ek olarak, Pan-Gürcü kavramının savunucuları, Gürcüce’nin (Gürcüstan’da) tek yazılı dil olduğunu ve Megreller’in (ve Svanlar’ın) Kilise dili olarak Gürcüce’yi kullandıklarını da ima etmektedirler (Bkz.:İtonişvili 1990:19). Büyük Megrel ve Svan (ve hatta Gürcü) kilisesinin okuma-yazma bilmediği Gürcüstan’da Gürcüce, ancak Sovyet periyodunda evrensel eğitimin uygulanmaya konulmasıyla yaygınlaştırılmaya çalışılmıştır. Gürcüce de konuşan Megrel ve Svan topluluk liderleri, toplumsal üstünlüklerinin bir belirtisi olarak aralarında Rusça’dan çok Fransızca konuşmayı seçen 19. yüzyıl aristokrat Ruslarını hatırlatır örnekler gibidirler. İtalyan Don Guiseppe Judice, 17.yy.da, Megreller’in farklı bir dilleri olduğunu ve Megreller’in Gücüce dini kitapları kullandıklarını ve ibadetlerini Gürcüce olarak, aynen Avrupalılar’ın Latince’yi Kilise dili olarak kullandıkları gibi yerine getirdiklerini yazdığında haklıydı...” (George Hewitt, Ali İhsan Aksamaz (çev.), Çeçenler ve Komşuları, Birikim, Sayı 78, Ekim 1995)
15. Bkz: N.S.Kruşçev, Ahmet Fethi (çev.), 20.Kongre Gizli Raporu, Kişi Kültüne Karşı, Pencere Yayınları, İstanbul 1991.
16. H. Hayrioğlu, a.g.y.
17. The Grolier International Dictionary (George), Connecticut, 1991.
18. “Megreller, nüfus sayımlarına ‘Gürcü’ olarak geçirildikleri için, Megrelce konuşanların sayısı hakkında kesin bilgi edinmek zordur. Kipşidze, 290 bin rakamını vermektedir. Günümüzde ise, Megrelce konuşanların sayısı yaklaşık 400 bin kişi (Klimov, 1986) olarak tahmin edilmektedir, fakat resmi olmayan kaynaklara göre bu rakam bir milyona kadar çıkabilmektedir. Bu rakam Megrelya’da da kabul görmektedir. Ancak bu yüksek tahminlerin esas olarak Megrel soyadları taşıyan bireylerin sayısından kaynaklandığı görülüyor (soyadları “ia, -ava ile bitenler). Bu yaklaşım ise Megrelce’yi iletişim dili olarak kullanabilenlerin veya anadili Megrelce olan kişilerin gerçek sayısını yansıtmamaktadır.
Megrelce’nin yazılı bir dil olmasına, Gürcü aydınları arasında da kuvvetli bir mukavemet vardı. Örneğin: İlia Çavçavadze.
Gürcüstan’da Sovyet Yönetimi’nin kurulmasından sonra, Megrelya’da İsaki Zvania önderliğindeki bir grup komünist, Gürcüstan içinde Megrel Özerk Yönetimi ve Megrelce’nin yazı dili olması için çalışmaya başladı.
1 Mart 1930’da İsaki Zvania, Mamanti Kvirtia ve diğerleri ilk Megrelce gazete olan Kazakişi Gazeti (Köylü Gazetesi)’ni Gürcüstan Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin resmi yayın organı olarak yayımlamaya başladı.
Başlangıçta beş günde bir yayımlandı, fakat 10 Mart 1932’den başlamak üzere günlük olarak yayımlanmaya başladı. Amacı; Gürcüce hiç bilmeyen veya çok az bilen Megrel köylülerine yeni ideolojiyi tanıtmak ve sosyal gelişmeler hakkında bilgi vermekti.
“Bazı nedenlerden dolayı” Kazakişi Gazeti’nin yayımı 1933’de durduruldu ve Megrelce’nin yazılı bir dil olması konusunda bundan sonra herhangi bir girişim olmadı...” (Jokaim Enwall, Ali İhsan Aksamaz (çev) Kazakişi Gazeti, Ogni Kültür dergisi, Sayı 5, Temmuz/ Ağustos 1994.)


ABHAZYA’NIN DEMOGRAFİK YAPISI*
                                      1886     1897                1926                  1939         1959         1970           1991
Abhazlar                       58.960    58.697              55.918               56.197     61.193      77.276         93.000
Gürcüler                         3.989   25.640               67.494               91.967    158.221    199.595        60.000 Gürcü+25.000 Svan
Megrel-Lazlar                  3.474   23.810               40.989               (Gürcü olarak kaydedildiler)        155.000
Rus                                   971    6.011               12.553               60.201       86.715     92.889        76.000
Ermeni                           1.337     6.552               25.677               49.705       64.425     74.850        77.000
Rum                               2.056    5.393               14.647                34.621           901      13.114       14.000
Ukraynalı                                                             4.647                  8.593      11.474      11.955       15.000
Türk                                           1.347                 1.115                  1.524           714          696       10.000
Estonyalı                           637       604                    779                   2.282        1.882       1.834                    
Diğerleri                         1.460    2.539                 27.259                  6.795      11.013      14.746      18.000       

TOPLAM                       68.773   106.179              208.945              311.885      404.738    486.559     535.000
*(Hayri Ersoy, Kafkasya Yazıları Sayı 1, s.37, ilkbahar 1997)

19.  B .G. Hewitt, Language, Nationalism and the West’s Response, SSEES, 75th Anniversary Conference, December 1990.
“Megreller’le çok yakın akraba olan Lazlar, bugün Türkiye sınırları içinde yer alan en eski yerleşim bölgelerinde yaşar. Diğer Kartveller (Megreller, Lazlar, Svanlar), 1930’dan beri tamamen yanlış şekilde Gürcü olarak adlandırıldıkları Gürcüstan’da yaşarlar. Çok sayıda Gürcü ve Laz da Türkiye’de yaşar. Gürcüstan’da yapay olarak ortaya çıkarılan etnik karıştırmanın, Gürcüler’in ve Lazlar’ın kendilerini ve diğerlerini oldukça farklı haklar olarak gördükleri Türk topraklarında geçerli olmadığı açıktır...” (George Hewitt, Ali İhsan Aksamaz (çev.), Çeçenler ve komşuları, Birikim, Sayı 78, Ekim 1995).
“IV. (M.Ö.) asırda bugünkü Gürcüstan’da Kartvel olmayan kavimler ile meskun cenub-i garbî (güneybatı) bölgesi İranlılar’a vergi vermekle beraber, İbreya’Dan tamamiyle ayrı ve müstakil bir devlet halinde bulunuyordu... (...) Bugünkü Gürcüstan cümhuriyetinin cenub-i garbî bölgesi, yani Acaristan denilen Çoruh ve Batum havalisi, bizanslıların elinde kalmakta devam ediyordu. Abhazistan gibi, burası da iber (Gürcü, Kartvel)’lerden tamamiyle başka bir kavim ile meskûn idi...” (İslam Ansiklopedisi Gürcistan maddesi, s.837-839).


Kaynak: Ali İhsan Aksamaz, Lazlar, 1. Baskı Sorun Yayınları,2000; 2. Baskı Belge Yayınları, 2014, İstanbul; Kafkasyadan Karadenize Lazların Tarihsel Yolculuğu, 1. Baskı, Çiviyazıları, İstanbul, 1997.


https://www.demokrathaber.org/yasam/kafkasya-abhazlar-gurculer-lazlar-h2141.html

https://kutuphane.tbmm.gov.tr/cgi-bin/koha/opac-search.pl?q=ccl=an%3A501986&sort_by=relevance_dsc&limit=au:Aksamaz,%20Ali%20%C4%B0hsan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

"TÜRKİYE'NİN ANADİLİ ZENGİNLİĞİ" / "TURKİAŞİ NANANENAŞ XAMPOBA"

   "TURKİAŞİ NANANENAŞ XAMPOBA" Baba çkimi Faik Aksamazis…   GOʒ̆OTKVALE Nananena, p̆olit̆ik̆uri var adamuri ar tema ren...