31 Mart 2020 Salı

BASIN KONSEYİ’NE (10. 12 . 2011 - 14. 12. 2011)







BASIN KONSEYİ’NE

ŞİKAYETÇİ:                       Ali İhsan Aksamaz
                                               aksamaz@gmail.com
                                               (Akbıyık Değirmeni Sokak No: 33/B
                                               34122 Sultanahmet- İstanbul)

ŞİKAYET EDİLENLER: Mehmet Türker
                                               ve Sözcü Gazetesi

ŞİKAYET KONUSU:         Mehmet Türker imzasıyla Sözcü Gazetesi’nin 27 Kasım 2011 Pazar günlü nüshasında yayınlanan köşe yazısında; Lazca olarak yayınlanan bir çocuk kitabı, Lazca, Lazca konuşanlar ve Lazca kitabı yayınlayan yayınevi alenen aşağılanmakta ve hedef gösterilmektedir.
Şöyle ki;

1) Mehmet Türker, bu Lazca çocuk kitabını yayınlayanları ve anadili Lazca olanları “elinoğlu” olarak niteleyerek negatif ayrımcılık yapılmaktadır. Bu kitabı yayınlayanlar “elinoğlu” değil, bu ülkenin yurttaşlarıdır. Yurttaş olarak yükümlülüklerini yerine getirmektedirler. Bu insanların dedeleri en azından 1827- 1828 Osmanlı-Rus savaşlarından bu yana kaderlerini bu Anadolu coğrafyası ile birleştirmişlerdir; Anadolu’dan yana taraflıdırlar. Kurtuluş Savaşı’nda da iradi olarak her kademede tavırlarını Laz olarak, Lazca konuşanlar olarak ortaya koymuşlardır. Nitekim Mustafa Kemal, 1 Mayıs 1920’de Mecliste yaptığı konuşmada Anadolu’nun etnik farklılıklarına dikkat çekiyor ve kurtuluş mücadelesinin onların da hukukunu savunmak için verildiğini duyuruyordu: “... Burada maksut olan ve meclis-i alinizi teşkil eden zevat yalnız Türk değildir. Yalnız Çerkes değildir.Yalnız Kürt değildir. Yalnız Laz değildir. Fakat hepsinden mürekkep anasır-ı İslâmiyedir, samimi bir mecmumadır. Binaenaleyh bu heyet-i aliyenin temsil ettiği, hukukunu, hayatını, şeref ve şanını kurtarmak için azmettiği emeller, yalnızca bir unsur-u İslama münhasır değildir. Anasır-ı İslâmiyeden mürekkep bir kitleye aittir.” Şair Nazım Hikmet de, “Memleketimden İnsan Manzaraları” adlı eserinde Arheveli İsmail’in şahsında Lazların, Lazca konuşanların Anadolu’nun kurtuluşuna olan katkılarına dikkat çekiyordu. Lazca Anadolu’nun en eski ve yerli dillerinden birisidir. Konuşulması da, yazılması da meşrudur.

2) Mehmet Türker,” Bir ülke, bir millet ancak böyle salam gibi doğranıp dilimlere bölünür.” diyerek insanların doğuştan gelen meşru hem de yasalar ve ilgili yönetmelikler tarafından güvence altına alınan haklarını kullanmalarını “bölücülük” olarak nitelemektedir. Bir yerlere bu kitabı yayınlayanları hedef göstermektedir. “Birileri bu durumdan görev çıkarırsa” bunun sorumlusu  kendisi olacaktır.

3) Mehmet Türker, “Lazca! Hangi Lehçe? Kaç kişi biliyor Konuşuyor Lazcayı?” diye soruyor ve ardından da kendi cevaplıyor: “maksat bölücülük olsun!” Mehmet Türker, bu söyledikleriyle, yalnızca Lazcayı aşağılamakla kalmıyor, bu Lazca çocuk kitabını yayınlayanları da alenen hedef gösteriyor.


TALEP:                                 Türkiye’de Lazlar vardır ve Lazca onların anadilidir. Lazca, Anadolu’nun diğer dilleri gibi bu ülkenin zenginliğidir ve her türlü vasıta ile yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması meşru bir haktır. Bu meşru hakkın kullanılmasını ve bu hakkı kullananları hedef gösteren Mehmet Türker ve onun bu köşe yazısını yayınlayan Sözcü Gazetesi, “Basın Meslek İlkeleri”nden en azından bir kaçını ve özellikle de 13 numaralısını ihlal ederek Lazcaya, Lazlara ve Laz yayıncılara karşı şiddet ve zorbalığı özendirici, insani değerleri incitici davranmaktadır. Konseyiniz tarafından şiddetle kınanmalarını talep ediyorum.

Saygılarımla
(10. 12 . 2011)
Ali İhsan Aksamaz



EKİ: Adı geçen köşe yazısı


+



BASIN KONSEYİ’NE,


İLGİ: 
        (a): 27. 11. 2011 tarihinde Mehmet Türker adıyla yayınlanan köşe yazısı ve onu yayınlayan Sözcü Gazetesi hakkında 10.12. 2011 tarihinde aksamaz@gmail.com e-posta adresimden Basın Konseyi’ne ilettiğim talebim;

         (b): 12.12. 2011 tarihinde, ilgi (a)’ya ilişkin olarak Yurtiçi Kargo aracılığıyla Basın Konseyi’nin yazışma adresime gönderdiği cevap.        



            Lazca, Türkiye’nin anadillerinden birisidir; kişinin doğuştan edindiği ve toplumsal hayatta onunla da öğrendiği ve kendisini ifade ettiği bir dildir. Sözcü Gazetesi köşe yazarı Mehmet Türker’in göstermeye çalıştığı gibi, Lazca çocuk kitabı yayınlamak, Lazcayı gelecek kuşaklara aktarma çabasında olmak “bölücülük” değildir. Lazca küçümsenecek ve alay edilecek bir dil de değildir. Mehmet Türker, Lazcaya karşı bütün bu negatif ayrımcılık içeren tutum ve davranışları makalesinde sergilemekle kalmamış, üstelik Lazca yayın yapan aydınları da hedef göstermiştir.

            Konu bireysel olmadığı, bir kesim yurttaşı ve binlerce yılda oluşmuş maddi ve manevi değerlerinin bir ifadesi olan Lazca hedef alındığı ve aşağılandığı için uzlaşma teklifini kabul etmiyorum. İlgi (a)’daki başvurum doğrultunda ve ekteki makalem de dikkate alınarak Mehmet Türker ve Sözcü Gazetesi hakkında işlem yapılması talebimi burada bir kez daha tekrarlıyorum.

            Saygılarımla.
            14. 12. 2011
Ali İhsan Aksamaz

Adres:  ..........................................
Telefon: ........................................



“Romani nç̆aralobaşi irişen ʒ̆oxlemxtimu noʒ̆ile ren!”

      “Romani nç̆aralobaşi irişen ʒ̆oxlemxtimu noʒ̆ile ren!”     [ Goʒ̆otkvala : Ma A. Cengiz Bukeri doviçini dido ʒ̆anapeş ʒ̆oxle...